Dünyadaki kötülüklerin giderek arttığı, idollere kanıp bağlananların çoğaldığı ve dinin giderek gerçeğinden saptırıldığı bir zamanda, bu karanlık gidişi durdurmak isteyen Tanrı, insanları doğru yola sevketmesi için Nuh peygamberi gönderir. Nuh peygamber insanlara doğru ve gerçek olanı duyurur, onları bilgilendirir. Kimisi dinler, kimisi ise Nuh’un gerçeği söylediğine inanmak istemez ve onunla alay eder, hatta ona zulmeder. Bu durum Nuh’un, bazı kaynaklara göre 950 yıl süren yaşamının uzunca bir kısmı boyunca devam eder. Bunun üzerine Tanrı, büyük bir tufanın geleceğini ve yeryüzünün tamamen sular altında kalacağını haber verir.Nuh’a bir gemi inşa etmesini ve sadece kendisine inananları gemiye toplamasını emreder. Nuh, Cebrail’in yardımıyla gemiyi inşa eder.
Nuh’un karısı ve bir oğlu hariç diğer üç oğlu ona inanır. Geminin yapımı bittiğinde, bu üç oğlu, diğer inananlar ve her cinsten birer çift hayvan gemiye binerler ve büyük tufan başlar. Gökten boşanan yağmurlar ve yeryüzünden fışkıran sularla kırk gün süren tufan sonunda tüm yeryüzü sular altında gömülür. Sadece gemiye binenler kurtulabilir. Gemi aylarca sularda seyretmeye devam eder. Tüm hayvanlar ve insanlar, karın doyurmak için gemide kalan buğday, arpa, tahıl ne varsa birarada kaynatıp yemek olarak yerler. Aşure, bereketiyle böyle başlar[i].
Sonunda bir gün Nuh gemide bir küçük pencereyi açar ve kargaya, “ Git bak kuru bir kara parçası var mı ” diyerek onu gönderir. Ama karga bulamadan döner. Bir süre daha geçtikten sonra, Nuh bu defa güvercini gönderir. Güvercin de bulamadan döner. Birkaç hafta sonra Nuh, güvercini tekrar gönderir. Güvercin, akşama doğru gagasında bir zeytin dalıyla geri döner. Bunun üzerine Nuh suların çekilmeye başladığını toprağın yeniden mahsül verebileceğini anlar.
Tam bir hafta sonra güvercin tekrar gemiden uçup geri dönmeyince, Nuh geminin üzerindeki örtüyü kaldırır açar ve geminin kuru toprak üzerinde oturmuş olduğunu görür.
Tanrı Nuh’a, “ Artık ailenle beraber gemiden çıkabilirsin ” der. “ Tüm hayvanlar da yeryüzüne dağılabilir ve eşleşebilir. Bundan böyle ürünlerinizi ekip biçebileceğiniz mevsimler olacak, ” diye duyurur.
Nuh, bunun üzerine geminin kapısını açar, herkes sıra sıra dışarı çıkar. Gökyüzünde güneş çıkmış, sular çekilmiş, nihayet toprak görünmüştür. Nuh, bu hikâyede olan bitenler ve gemidekilerin kurtuluşları için Tanrı’ya yürekten şükreder. Tam o sırada gökte boydan boya bir gökkuşağı belirir. İşte böylece tufandan kurtulanlar yeryüzüne yayılırlar ve yaşam yeniden başlar.
[i] Aşurenin bir başka sembolik anlamı : Hz. Hüseyin ve beraberindeki 70 kişinin, zalimce öldürüldüğü Kerbelâ olayı Muharrem ayının 10. gününe denk gelir ve Aşure günü olarak anılır. Bununla ilgili yazıyı bu linkte okuyabilirsiniz: https://savantsandsages.com/tr/2020/08/26/zamani-gecmeyen-bir-hikaye/
Duygu Bruce