Kalk ey saki, ver mey kadehini,
Yere ser günlerin gamını
Avucuma koy da şarap kadehini
Çıkarayım üstümden şu mavi hırkayı
Kötü bir şöhrettir bu, akıllılara göre
Ama biz istemiyoruz şöhreti, şanı
Şarap ver, ne kadar sürecek bu kibir yeli
Yerin dibine batsın, sonu kötü olan şu nefsin canı
İnleyen gönlümün ahının dumanı
Yaktı şu duygusuz ham insanları
Karasevdalı gönlümün sırrına mahrem olacak
Halktan da seçkinlerden de göremiyorum kimseyi
Huzur veren bir sevgiliyle gönlüm hoş benim,
O sevgili, bir anda alıp götürdü gönlümün rahatını
Bir daha bakmaz, çimenlerin arasındaki serviye
Kim görürse o gümüş endamlı serviyi
Güçlüklere katlan gece, gündüz ey Hafız
Sonunda bir gün elde edeceksin muradını
Hafez
Çeviri: Prof. Ali Güzelyüz, İstanbul Üniversitesi Doğu Dilleri Edebiyatı Bölüm Başkanı