İnsanın ölümsüzlük arayışı eski Mezopotamya’ya (MÖ 2100), Gılgamış Destanı’na dek uzanır. Gılgamış, yol arkadaşının ölümünün ardından derin keder içinde sonsuz yaşamın sırrını keşfetmek için uzun ve tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Yolculuğunun sonunda sır ona açılır : “Aradığın sonsuz hayatı burada bulamazsın. Çünkü Tanrı insanı yarattığında, payına ölümü de verdi.” Gılgamış yaşam ve ölüm döngüsünün gerçeğine uyandıktan kısa bir süre sonra da ölür. Ancak adı, çivi yazısı tabletlerde yazılan Gılgamış Destanı’nda günümüze kadar yaşamaya devam eder gelir.
Gılgamış’tan 1500 yıl sonra Büyük İskender (MÖ 356-323) Pers ve Anadolu’ya yaptığı seferlerde sonsuz yaşam suyunu arar. Hikâye edilir ki İslam’da veli olarak kabul edilen, mistik ilim ve “su” yun koruyucusu olan Hızır, Büyük İskender’le bir mağarada buluşur. İskender’e, bu karanlık ve ölümlü dünyaya rağmen ruhun ölümsüzlüğe ulaşması için insana bahşedilmiş olan potansiyeli açıklar.
Binlerce yıl sonra, günümüzde dünyanın en büyük şirketleri tarafından yürütülen araştırmalar, “ sonsuza kadar genç ” kalmanın ve hatta ölümü tersine çevirmenin yollarını aramaktalar. Sonucunda bilim, her bir DNA sarmalının uçlarındaki başlıklar olan “ telomer ”lerin mucizevi faaliyetlerini deşifre etti : Telomerler, genetik verilerimizi korumanın yanı sıra hücrenin bölünmesini ve çoğalmasını sağlamakta. Ancak bir hücre her çoğaldığında, telomerler kısalır ve onlar kısaldıkça yaşam süremiz de kısalır. Kök hücreler, kısalan telomerleri yenilemek için “ telomeraz ” enzimini üretse de bu üretim yaşam ilerledikçe yavaşlar ve sonucunda hücresel yaşlanmaya yol açar.
Stanford Tıp Üniversitesi‘ nde bilim adamları, telomeraz enzimini yenilemenin bir yolunu bulduklarını ve bunun sonucunda yaşlanmayı tersine çevirmenin mümkün olacağını açıklar. Deri hücrelerine uygulandığında bu hücrelerin 28 kat daha fazla bölündüğü görülür ! Bu metoda dayanarak, kendi kendini yenileyen kök hücrenin anahtarı bulunursa, o zaman efsane ve bilim kurgu olan şey gerçeğe dönüşecek ve “ ebedi gençlik pınarı ” laboratuvarda bulunacak. Ancak kader çarkını döndüren feleğin eli belli ki laboratuvar sınırlarının ötesinde kalmaya devam edecek…
Duygu Bruce
2 comments On İnsanın Ölümsüzlük Arayışı
“Ancak kader çarkını döndüren feleğin eli belli ki laboratuvar sınırlarının ötesinde kalmaya devam edecek…” Neden böyle bir sonuca ulaşıldığını merak ettim!
Genç kalmanın formülü kullanılmaya başladığında her insana biçilen yaşam süresinin aynı olamayacağı varsayımından yola çıkarak labarotuvarın dışında kalan kontrol edilemeyen değişkenlerin varlığı olası. Bunlar insanın kontolünün ötesinde kader dediğimiz olaylar ya da öngörülemeyan farklı hayat değişkenleri olabilir. Formüle rağmen ölümü öne çekebilecek istatiksel sapmalara neden olacak değişkenler…