Yaklaştı sonbahar, değişti rüzgarın sesi, güneşin ışıkları gölgelenmeye başladı evin köşelerinde. Tenhalaşan kumsallar kıyıya vuran dalgalarla sessiz; suda yansıyan renkler faklı. Giden son göçmen kuşların sesleri, eski bir saçak altında kırlangıcın özenle hazırladığı yuva; toprağın kokusu; kızıl, sarı, ala, uçuşan bir dans sonbahar… İçli bir mevsim, içe dönüşü de beraberinde getiriyor sanki. Yazdan kalan hatıralarla, gelecek olan kışa yönelik düşünceler arasında bir geçiş mevsimi. Geldiğimiz yer, bulunduğumuz yer ve varmak istediğimiz yer arasında bir geçiş, bir ara zaman gibi sonbahar. Hep öyledir ya ara zamanlar durağan gibi gözükse de aslında bir değişimin habercisidir. Bir ön hazırlık, içe bakış ve eldekilerle, …
Kategori: Psikoloji
Etki ile tepki arasında bir alan vardır ve o alanda cevabımızı seçecek özgürlüğümüz ve gücümüz bulunur. Gelişimimiz ve özgürlüğümüz, verdiğimiz cevapta saklıdır. 1.Dünya Savaşında bulunduğu toplama kampı deneyimlerinden sonra Viktor Frankl, “İnsanı insan yapan nedir?” sorusuna yanıt ararken, insanın varoluş koşullarındaki “anlamın peşinde” yazdığı kitabında “Yaşamdan ne beklediğimiz sorusunu değil yaşamın bizden ne beklediği sorusunu sormalıyız; asıl öğrenmemiz gereken budur” der[i]. Ona göre cevap, yaşamla ilgili teorilerde, meditasyonlarda değil; yaşama biçimimizde, eylemlerimizde ve görevlerimizi yerine getirme sorumluluğunda bulunur. Yaşamı, fiziksel realiteyi ve evrenin oluşumunu araştıran fizik bilimi de bu soruya kendi yöntemleriyle –deneyimlerin bilimsel açıklamalarına dayanarak– cevap arar. Einstein, …
Yazar: Ed Diener and Robert Biswas Diener 30 yılı aşan bir süredir mutluluk üzerine bilimsel araştırmalar yapan Diener, gerçek zenginliğin bileşenlerini şöyle sıralar: Fiziksel ve ruhsal sağlık Maddi yeterlilik Değerler ve hayat amaçları Maneviyat ve hayatın anlamı Aktif ve katılımcı olmak Olumlu tutum, his ve zihniyet Sevgi içeren sosyal ilişkiler Herbirinin mutlulukla doğrudan bağlantılı olduğunu ortaya koyan Diener, aslında “süper mutluluğun” kalıcı ve imrenilecek bir hal olmadığını vurgular. Gerçekçi bakıldığında hiç sönmeyen, sürekli aynı yoğunlukta ve canlılıkta bir mutluluk tarifinin mümkün olmadığını söyler Diener. En mutlu, en iyimser insanların bile zaman zaman daha az mutlu günler geçirdiğine örnek vererek, yaşanan …
Bu aya özel paylaşmak istediğim iki mutluluk anının tarifi : Akşam fırından yeni çıkmış Ramazan pidesinin kenarından bir parçanın koparıldığı an ile yemeden önceki kısa aralıkta içe çekilen kokusu Bir yaz akşamının ıhlamur kokulu sessizliğinde, bahçenin kuytu köşelerinden birdenbire ortaya çıkıp dansetmeye başlayan ateş böcekleri ile yaşanan sihirli bir an. Dikkat ettiğimiz zamanlar hayat çeşit çeşit mucizelerle dolu. Bizi heyecanlandıran, gülümseten, kimi zaman sessiz bırakan, hayrete düşüren, motive eden mucizeler… İşte yakaladığımız bu anlarda duyduğumuz heyecan, sevinç, mutluluk hisleriyle beraber içimiz şükranla dolar bir anda. Bazen uçup gider bu his, bazen de etkisi uzun süre kalır üzerimizde. Sonrasında ise gündelik …
“Belli dost bellisiz işlerde belli olur.” Certus incertus cerni. Lise yıllarında, zaman zaman hepimizin yaptığı bir hesap vardı: arkadaşlarımızı gözden geçirir, kaç tanesini gelip geçen hercai arkadaş, kaçının durumsal ya da biraz daha kalıcı arkadaş olduğunu; kaç tanesini ise gerçek dost olarak kenara ayırabileceğimizi inceden inceye hesaplardık. Bu hesapları karşılaştırdığımızda görürdük ki dost olarak kabul ettiklerimiz bir ya da iki kişiyi geçmezdi. Bazen de yaşanan bir hayal kırıklığı sonucunda dünya üzerinde gerçek dostluk var mıdır, tarifi nasıldır diye sorgulayıp, net bir cevap bulamadan soruyu beklemeye alır; sonrasında ise elde var bir, kalan bir hesapları ile sağlama yeniden yapılır, dostluk …
Nerede mutlu olsak? Nasıl mutlu olsak? Ne zaman gelecek mutluluk? Yaşadığımız sürece bu konu gündemimizde her dem taze. Değerlendirmeler, ölçümler derken: az ya da çok mutlu, aşağı yukarı mutlu, bazen var ya da bazen yok, oldu ya da olacak, geçmişte, şimdi, gelecekte…bir zamanda ve mekanda buluruz kendimizi. Belki en son mutlu olduğumuz halin anısı canlanır ya da gelecek mutluluklara dair bir hayal belirir gözümüzde … Bazen sahip olduklarımızla ölçeriz, bazen de isteklerimizin, beklentilerimizin gerçekleşme oranıyla bakarız mutluluğa, ya da sevdiğimize kavuşmanın hayalidir o. Amaçlarımızla birlikte gözden geçiririz mutluluk tahminlerimizi. Bir hesaptır adeta. Elde edilen sonuca göre o anki mutluluğumuz belirlenir. …
Tek tanrılı dinlerin ortak noktaları ve mistik boyutları hakkındaki araştırmalarıyla tanınmış yazar Karen Armstrong’un bu dinlerin ortak dili olarak gördüğü “şefkat” hakkındaki ödül alan Ted konuşmasını burada izleyebilirsiniz. Duygu Bruce
Social Profiles