Kendi Kendine

  Senin içinde bir can var, o canı ara Senin dağının içinde bir hazine var, o hazineyi ara. –Rumi “İnsan, sadece yalnız olduğunda merak eder de gerçeği araştırır,” der Einstein. Büyük düşünür Goethe de yaratıcı ihamın ancak yalnızken geldiğini söyler. En beğendiğim psikologlardan biri olan Winnicott ise, çocuk gelişiminin başta gelen göstergelerden birini “kendi kendine kalabilmek kapasitesi” olarak tanımlar. Tabiat aşığı Amerikalı filozof ve yazar Henry David Thoreau manevi (spiritüel) keşiflerini orman yürüyüşlerinde yaptığını söyler. Yalnız başına yaptığı bu yürüyüşlerin, kendisini manevi kaynağına bağladığını, zengin ilhamlar verdiğini; ayrıca beden ve ruh sağlığına iyi geldiğini açıklar. Tabiatla yaşadığı birlik duygusu hakkında

Devamını okuyun

Çiftçi ve Palmiye Ağacının Hikâyesi

  Al Ula’da yaşayanların anlattığı bu hikaye yıllar önce çölde emekle ve sevgiyle kurdukları bu vahada geçer. Bir gün meyva ağaçları yetiştiren bir çiftçi  meyva bahçesindeki palmiye ağacı ile tartışmaya girişir ve ona “Seni sulamayacağım,” der. Palmiye ağacı bir daha hiç sulamazsa bile ölmeyeceğini söyler. Bunun üzerine çiftçi “Seni aşılamayacağım,” der. Palmiye yine ölmeyeceğini söylerek aynı cevabı verir. Çiftçi bu defa onu bir daha ziyaret etmeyeceğini söyler. Ağaç o zaman öleceğini söyler. İnsan ve ağaç arasındaki bağın kuvveti ne güzel anlatılmış bu hikayede. Sadakatin hikmeti insanla insan, insanla bitki ve hatta bitkiler arasındaki bağları dahi anlamlı ve değerli kılan nitelik

Devamını okuyun

İnsanın Aşk Halleri

İnsan aşkı arar. İnsan olmanın en temel hâllerinden biri aşık olmak. Ama ne tür bir aşk bu? O kadar çok çeşidi var ki. Ferzan Özpetek şöyle tanımlar aşkı: Aşk, herkesi birbirine bağlayan bir ip!… Kendimi çaresiz hissettiğim anlarda aşkı düşünürüm ben. Çünkü bizi kurtaran, herşeyi değiştiren, olanaksızı olanaklı, çirkini güzel, kabul edilemez olanı kabul edilebilir kılan aşk! Herşey onun vasıtasıyla yürüyor. Hayattaki en önemli şey aşk. Aşk dediğin, dostuna duyduğun aşk, toprağa duyduğun aşk, işine duyduğun aşk…aşk dünyayı döndüren duygu. Bizi kurtaracak tek şey de aşk! Aşkın bu hâlleri olmasa, ne tıp doktoru adanmışlıkla insanlığa hizmet eden çareler bulurdu, ne çağlar

Devamını okuyun

Yaşam ve Ölüm Arasında Cesur ve Sevgi Dolu Bir Hikaye

Sevgi gerçekten sahip olabileceğimiz, kendimizde tutabileceğimiz ve yola çıktığımızda yanımıza alabileceğimiz tek şeydir.  Yaşamlarının sonuna yaklaşan hastalarla yaptığı öncü çalışmalarıyla tanınmış doktor Elizabeth Kübler-Ross (1926-2004), bu kişilerle yaşam ve ölüm hakkındaki duyguları ve yaşamış oldukları hayatı nasıl ölçtükleri hakkında röportajlar yapar. Çalışmasının sonunda, hastaların oybirliğiyle duygusal durumlarını “sevgiye duydukları özlem” olarak nitelendirir ve sevgiyi, ölüm korkusuna karşı ihtiyaç duyulan bir kalkan olarak gördüklerini ifade ederler. Yaşam yolunun sonunda hissettikleri iç huzuru ve memnuniyet derecesi ise dünyada yaşadıkları süre içinde etraflarına ne kadar sevgi ekebildiklerine bağlı olarak azaldığı ya da çoğaldığı ortaya çıkar. Ölmekte olan bir kişiye ölüm hakkında açıkça konuşmanın

Devamını okuyun

Rönesans’ın Bilge Dâhisi Leonardo da Vinci’nin 500. Yıldönümü Anısına

    “Ruhun elle beraber çalışmadığı yerde sanat olmaz.” Rönesans döneminin dâhi bilgesi (1452-1519), anatomiden optik ve fiziğe kadar uzanan derin bilgiye sahip sanatkâr, mühendis, matematikçi, bilim insanı, Leonardo da Vinci’nin 500. ölüm yıldönümü, Louvre Müzesinde muhteşem bir sergi ile kutlanmakta. Cesur ve üstün yaratıcılığı, tükenmeyen ilhamı ve araştırmalarına dayanan derin bilgisi ile yaşadığı zamanın çok ilerisindeki dâhice buluşlarını bu sergide yer alan eserlerinde ve not defterlerinde görmek mümkün. Eserleri hakkında : “Hiçbirisi zaten kesin biçimde tamamlanmadılar, çünkü mükemmelle ulaşmaktan uzaklar. Ancak kendini eleştirenin sanatı mükemmele daha çok yakınlaşabilir,” diyen Leonardo da Vinci, mükemmel bulmadığı için yaptığı eserlerin hiçbirini de

Devamını okuyun