İnsan aşkı arar. İnsan olmanın en temel hâllerinden biri aşık olmak. Ama ne tür bir aşk bu? O kadar çok çeşidi var ki. Ferzan Özpetek şöyle tanımlar aşkı: Aşk, herkesi birbirine bağlayan bir ip!… Kendimi çaresiz hissettiğim anlarda aşkı düşünürüm ben. Çünkü bizi kurtaran, herşeyi değiştiren, olanaksızı olanaklı, çirkini güzel, kabul edilemez olanı kabul edilebilir kılan aşk! Herşey onun vasıtasıyla yürüyor. Hayattaki en önemli şey aşk. Aşk dediğin, dostuna duyduğun aşk, toprağa duyduğun aşk, işine duyduğun aşk…aşk dünyayı döndüren duygu. Bizi kurtaracak tek şey de aşk! Aşkın bu hâlleri olmasa, ne tıp doktoru adanmışlıkla insanlığa hizmet eden çareler bulurdu, ne çağlar …
Kategori: Kitaplar
Sevgi gerçekten sahip olabileceğimiz, kendimizde tutabileceğimiz ve yola çıktığımızda yanımıza alabileceğimiz tek şeydir. Yaşamlarının sonuna yaklaşan hastalarla yaptığı öncü çalışmalarıyla tanınmış doktor Elizabeth Kübler-Ross (1926-2004), bu kişilerle yaşam ve ölüm hakkındaki duyguları ve yaşamış oldukları hayatı nasıl ölçtükleri hakkında röportajlar yapar. Çalışmasının sonunda, hastaların oybirliğiyle duygusal durumlarını “sevgiye duydukları özlem” olarak nitelendirir ve sevgiyi, ölüm korkusuna karşı ihtiyaç duyulan bir kalkan olarak gördüklerini ifade ederler. Yaşam yolunun sonunda hissettikleri iç huzuru ve memnuniyet derecesi ise dünyada yaşadıkları süre içinde etraflarına ne kadar sevgi ekebildiklerine bağlı olarak azaldığı ya da çoğaldığı ortaya çıkar. Ölmekte olan bir kişiye ölüm hakkında açıkça konuşmanın …
Geldik 2019’un sonuna, bir dönemi daha geçerek 2020 li yıllara başlıyoruz. Yakında Kafdağının Eteklerinde 5 yılını tamamlıyor. Bunca zamandır takip ettiğiniz, okuduğunuz, ve zengin yorumlarınız için yürekten teşekkürler. Gönlünüzce zengin, sağlıklı, her anlamda bereketli, sevgisi, neşesi bol bir yeni yıl diliyorum. 2019 yılına dönüp baktığımda Kaf Dağı’nda en çok beğendiklerimi aşağıdaki listede sıraladım. Siz de beğendiklerinizi yazar mısınız? Hem sizleri daha iyi tanımış olurum hem de gelecek yazılara ışık tutar… 5. İnsan ve Sanatı Arasındaki İlişki Buradan okuyabilirsiniz. 4. Sessiz Arkadaşlarımız Bitkilerin Akıllı Dünyası Buradan okuyabilirsiniz. 3. Lokman Hekim’in Defteri Buradan okuyabilirsiniz. 2. Algılananın Ötesindekiler Buradan okuyabilirsiniz. 1. İlahi Komedya …
Lokman Hekim, Anadolu inanışına göre bütün hekimlerin pîri imiş. Bin bir çeşit çiçeğin, otun özelliklerini tanır, ilaçlar yapar, dertlere deva bulurmuş. Bir yerde durmaz, hep dolaşır, gittiği yerlerdeki insanlara bilgisiyle yarar sağlar, şifa getirirmiş. Rivayete göre günlerden bir gün Çukurova’ya varmış ve ovanın bereketine, güzelliğine hayran kalmış. Çevredeki bütün hastaları iyileştirmeye başlamış. Gel zaman git zaman dere tepe düz gitmiş, adım adım dolaşmış, her yandaki otları bir bir incelemiş ama aslında ölümsüzlük ilacına mâyi olacak otu arar dururmuş. Bir gece dolaşmaktan yorgun düşmüş ve ulu bir çınarın altında uyuyakalmış. Uykusunda bir ses duymuş: “Ey Lokman, artık araman bitsin, ben ölümsüz …
“Bir eş seçimi ya da evlilik kararını verirken bunu, kuru bilişsel matematik hesabına dayanarak yapamayız,” der duygusal davranış biçimlerimizi neyin belirlediği konusundaki araştırmasıyla bilinen nörobilimci Richard Davidson. “Bu kararı vermek için duygularımıza başvururuz. Duygularımız kesintiye uğrayıp bozulmuş ise, bu tür kararlar alma kapasitemizi gerçekten olumsuz etkileyecektir.” Duygusal beynin işleyişini değerlendirirken duygusal tarzımızı oluşturan ve doğuştan gelen altı kabiliyeti tanımlar. Bu kabiliyetler DNA’mızda temsil edilen biyolojik faktörlerle ve ailevi geçmişimizde hüküm süren psikolojik faktörlerle belirlenir. Her kabiliyet, temsil ettiği duygusal tarza has aktiviteleri ile beyinde görüntülenebilir, dolayısıyla teorik olgular değil yaşanan gerçektir. Her biri, düşükten yükseğe doğru ilerleyen bir boyutta ölçülür. …
Rumi, benzeri olmayan Mesnevi’sinde Süleyman Peygamber’in mabedi ile ilgili bölümde anlatır: Davut Peygamber’e, oğlu Süleyman’ın bir mabet inşa edeceği, ilahi bir emir olarak tablete yazılmış ve önceden bildirilmişti. Takip eden yıllarda Süleyman Peygamber inşaata başlamış, Süleyman’ın Mabedi (Milattan ve İslamiyet’ten sonraki adıyla Mescid-i Aksa) olarak bilinen bu ibadet yeri, başka hiçbir yapıya benzemiyormuş, eşi benzeri yokmuş. Rumi der ki inşaatında kullanmak üzere yakındaki dağdan kırılan taşlar bir bir dile gelir, “Beni de götür!” diye seslenirlermiş. Bu mabedin kapıları da duvarları da yaşıyor aynı bedenin kapısı duvarının yaşadığı gibi. Can verilmiş kendilerine ve akıl bahşedilmiş Çünkü onlar, şahların Şah’ına aittirler. …
Arzum ve iradem zaten hepsi Tek bir hızda tekerlek gibi çevrildi Tıpkı güneşi ve diğer yıldızları döndüren aşk gibi. Dante Alighieri [1265 Floransa-1321 Ravenna] Edebiyatın baş eserlerinden biri olarak kabul edilen İlahi Komedya, Dante’nin, öbür dünyaya yaptığı büyüleyici yolculuğunu anlatan ve yazılışının üzerinden 700 yıl geçmesine rağmen ölümsüz kalmış bir öykü. Dante’nin, 35 yaşında politik sebeplerle sürgüne gönderildiği sırada yazmaya başladığı bu yolculuk, bireysel bir yolculuktan daha fazlasını –insan olmaya ve ruhun ölümsüzlüğüne doğru uzanan ortak bir yolculuğu temsil ediyor. Yaşamın ve ölümün anlamını, bu dünyayı, öbür dünyayı, fâni ve ebedi olanı ayırt ederken, öbür dünyaya varınca bizi …
Algının, karakter oluşumu ve insanın kendini yönetmesi üzerindeki etkileri, insan davranışını anlamanın temel taşı olmuş. Nörobilim, düşüncenin, algılanan gerçek üzerindeki etkisini keşfetmeden çok önce, 1900’lerin başında psikoloji bilimi öncülerinden William James “Neyi algılamaya karar verdiğimize göre dünya şekil alır” demiş. Yaklaşık elli yıl sonra Carl G. Jung, bilinçaltının bizim en büyük rehberimiz olduğunu, bilinçaltında saklı olan bilginin, dünyayı çözümlerken ve kendimizi orada konumlarken kullanıldığını öne sürer. Gündelik hayatta başımıza gelir bazen, bilinçli bir sebebi olmasa da bir şeyi biliveririz ya da hissederiz. Kimi zaman daha önce görmediği bir yere girdiği zaman, içinde bir şeyler kıpırdanır insanın, bir renk bir …
Büyük İskender Ebedi Hayat Suyunu ararken yanına Hızır adında bir yoldaş verilir. Bu uzun yolculuk için Hızır elinde bir sepet erzak taşır. Kayalık bir yerde yürürlerken elindeki sepet sallanınca içinden iki kurutulmuş balık yere düşer ve düştükleri yerde bir su fışkırır. Bu su bir göle dönüşür, balıklar bu gölde canlanırlar...
Hakikat yolunda tüm dinler birdir, Allah’ın gözünde ırkların, renklerin, kadın ve erkeğin arasında fark yoktur.[1] Şimdiye kadar okuduklarım arasında farklı bir yeri olan Hakikat Sözleri, Dr. Bahram Elahi tarafından babası Ostad Elahi’nin sözlü öğretilerinden derlenmiş ve Türkçesi 2017’de yayınlanmış bir kitap. Tanınmış bir düşünür, yargıç ve müzisyen olan Ostad Elahi’nin (1895-1974) ailesi ve arkadaşları ile görüneni aşma, aşkınlık özlemi, kendini tanımanın yolları, doğal meditasyon ve ruhsal mükemmelliğin aşamaları gibi konularda ettikleri sohbetler ve soru cevap şeklinde geçen konuşmalarından oluşan bir seçki. Toplumda insan gibi yaşamanın yollarını, iç veya dış kaynaklı güçlükler karşısında başvurabileceğimiz çareleri, ruhumuzun olgunluğa ermesini ve sonsuz …
Social Profiles