Gülün Anlattıkları

Gizemli bir çiçek olarak kabul edilen gül, antik çağlardan beri aşkın, güzelliğin ve ilahi mükemmelliğin sembolü olmuş. Gül özü, Anadolu’da, İran’da Zerdüşt zamanından bu yana (~MÖ 1000 ) yemeklerde, tıpta ve çeşitli törenlerde kullanılagelmiş. Ellerin ve yüzün arınması için gülsuyu ile yıkanması, birbiri üzerine gülsuyu serpilmesi, gül şerbeti içilmesi, gül tütsüsü çeşitli etnik, kültürel, dini törenlerde yer almış. Orta çağda gül, manastır avlularında yetiştirilir, tütsü ve tıbbi amaçlar için kullanılırmış. Bugün en kaliteli gül suyu ve gül yağının, Bulgar ve Türk güllerinden çıkarıldığı kabul edilmekte. Greko-Romen mitolojisinde hikâye edilir ki gül aslen beyazdı. Ancak Adonis yaralanınca Afrodit’in onun yanında diz

Devamını okuyun

Öz Bilince Işık Tutan Rüyalar

Rüyanın gerçekle bağlantısı ve rüya aracılığıyla insan benliğinin bilinmeyen kısımlarına erişebilmek hakkında “ Rüyasız bir dünya ışın geçirmez ve ağır olur, ” diye yazmış günlüğüne Anaïs Nin (1903-1977). Sigmund Freud (1856-1939) rüyaları, ilkel benliğimizin uygar benliğimizle buluştuğu ve tüm anıların toplandığı “ bilinçaltı faaliyetlerimizin bilgisine giden kraliyet yolu ” olarak tanımlar. Bilinçaltı, kişinin kendini bütünüyle tanıması için harika bir rehberdir. Carl Jung (1875-1961) için bilinçaltı paha biçilmez bir kaynaktır: Rüyalar aracılığıyla iletişim kuran bilinçaltı, kişinin varlığının en az yarısıdır. Başka hiçbir kaynaktan elde edilemeyecek tavsiyeler ve rehberlik sunar. Bu nedenle, ister psikoanalist ister rüyayı görenin kendisi tarafından, rüyaların yorumlanması tamamen

Devamını okuyun