Blog Posts

Eskisi Gibi “Normal”e Dönmeyelim

  Juliette Binoche’dan Robert De Niro’ya, 200 sanatçının ve bilim insanının Fransız Le Monde gazetesinde yaptığı “Normal olmayan bir normale dönüş”  çağrısında, Covid-19 salgınından sonra bizi bekleyen değişimi vurgulamakta. Yazıyı hazırlayan Juliette Binoche, insanca onurlu bir yaşamı sürdürebilmek için birey ve toplumlar olarak hemen harekete geçmemiz gerektiğini net ve kesin ortaya koyar  : Covid-19 salgını bir trajedi. Ancak bu kriz bize neyin temel gereklilik olduğunu anlamaya davet ediyor. Gördüğümüz bu basit: «ayarlamalar» yeterli değil. Sorun sistemik. Devam eden ekolojik felaket bir meta-krizdir: Dünyadaki yaşamın kitlesel yok oluşu artık şüphe götürmez bir gerçektir ve tüm göstergeler varoluşsal bir tehdide işaret etmektedir.

Devamını okuyun

Eros ve Psyche’nin Ebedi Aşkı

Evvel zamanda bir kralın üç tane kızı vardı. İki büyük kız hoştu ama en küçük olanın –Psyche ψυχή güzelliği tariflere sığmazdı. Başka diyarlardan onun güzelliğini görmeye gelenler olur, gördükleri karşısında büyülenirlerdi. Öyle ki Afrodit’in sunakları dahi terkedilmeye yüz tutmuştu. Gencecik toy bir faniye tapınacak kadar duydukları bu hayranlık Afrodit’i kızdırıyordu. Kendisine atfedilen Tanrısal üstünlüklere bu genç kızın el koyduğunu düşünerek öfkeyle “Onu, bu güzelliğinden dolayı pişman edeceğim” diyordu. Kararlı bir şekilde bir gün muzip ve yaramaz tabiatlı oğlu aşk tanrısı Eros’u yanına çağırdı ve düştüğü bu durumdan ileri geri şikâyet ederek onu Psyche’ye karşı kışkırttı ve dedi ki : Sevgili

Devamını okuyun

Tabiattan Geçen Mutluluk Yolları

Doğaya olan ihtiyacımız insanlığımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Orman görevlisi olarak çalışan ve birçok dilde çok satan kitapların yazarı Peter Wohlleben, Ağaçların Gizli Yaşamı  ’nda insanın doğayla olan bağı için: “Doğaya olan ihtiyacımız insanlığımızın ayrılmaz bir parçası,” der ve bizi doğaya doğru çeken bu parçamızı tanımanın bize nasıl iyi geleceğini açıklar. Kereste endüstrisine ağaç sağlamak göreviyle ormanda çalışırken ve ağaçları sadece ekonomik değeri olan emtia olarak gördüğü dönemde fark eder içindeki doğa sevgisini uyandıran bu parçayı. Aynı dönemde ormanda araştırma yapan bilim insanlarının doğaya olan merak ve tutkularına tanık olur ve ağaçların gizli yaşamı hakkında bulgulardan öğrendikleriyle, ağaçlara kazanç getiren emtia

Devamını okuyun

Çalgıcının Hikâyesi

  Evvel zamanda çeng çalan bir çalgıcı vardı. Bülbül onun sesini duydu mu kendinden geçerdi. Onun müziğini dinleyenlerin neşesi birse yüz olur; gönül kuşu havalanır, canın aklı şaşar da kalırdı. Öyle bir çalgıcıydı ki onun nağmelerinden eşi bulunmaz hayaller belirirdi. Az zaman uz zaman geldi geçti, çalgıcı yaşlandı, sesi değişti, bedeni acze düştü. Kimse sesine kıymet vermez oldu. İyiden iyiye yaşlanınca kazancı kalmadı, bir parçacık azığa muhtaç oldu.  “Yarabbi” dedi, “uzun bir ömür, tükenmez bir talih verdin; bir saman çöpü değerindeydim, lütuflar ettin bana. Yetmiş yıldır günahlar işledim; bir gün bile rızkımı kesmedin. Artık kirişim (çalgı çalanın karşılığında aldığı para),

Devamını okuyun

Yapay Zekânın Hükmü

  “Süper akıllı bir cini sonsuza kadar şişede kilitli tutma yeteneğimize güvenmemeliyiz. Er ya da geç dışarı çıkacaktır… Mesele, yapay süper zekânın nasıl yaratılacağını bulmak. Öyle ki – kaçtığında bile, bizimle aynı değerlere sahip olduğu için bizim tarafımızda kalsın ve emniyetli olsun.”    –Nick Bostrom Modern bilgisayar ve bilişim bilimlerinin en büyük öncülerinden bilgisayar mühendisi, matematikçi ve kripto-şifre çözme uzmanı Alan Turing, 1940’larda yapay zekâyı : insanlarla ortak bir dil konuşabilen ve insanlar gibi düşünebilen akıllı makineler üretme bilimi ve mühendisliği olarak tanımladı. İlk yapay zekâ denemeleri 1950’de ABD ordusu için hava savaşı senaryoları simülasyonunda yapıldı.   Aynı dönemde IBM

Devamını okuyun

Astrofizikçinin Evrenle Flörtü

Doğa ve insan hakkındaki bilgimizin sınırları içinde kalıyoruz. Ama durmaksızın bilgiye doğru ilerlemek istiyor, her zaman daha da fazla bilgi edinmeye doğru çabalıyoruz… Bilinmeyen karşısında insanın yanılabilirliğini ve alçakgönüllü olmayı deneyimliyoruz. Aslında kim olduğumuzun sırrıyla karşı karşıyayız.

Devamını okuyun